Atatürkçü Düşünce Sisteminin Temel Amacı

Atatürkçü düşünce sistemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından geliştirilen bir felsefik yaklaşımdır. Atatürk’ün temel amacı, Türkiye’yi modern, çağdaş bir devlet olarak dünyaya kabul etmekti. Bu amacı gerçekleştirmek için, ülkemizin siyasi, kültürel ve ekonomik alanlardaki tüm kurum ve kurallarının yeniden yapılandırılmasını öngörmüştür. Bu çerçevede, Atatürkçü düşünce sisteminin temel amacı, Türkiye’nin kalkınmasını, modernleşmesini ve uluslararası arenaya özgüvenle kabul etmesini sağlamaktı.

Atatürkçü düşünce sistemi, öncelikle Türkiye’nin kültürel ve siyasi yapısının yeniden yapılandırılmasını öngörmüştür. Bu noktada, Atatürkçü düşünce sistemi temel olarak üç prensip üzerine kurulmuştur: Milli Egemenlik, Laiklik ve Devletçilik. Milli Egemenlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren Türk halkının kendi başına ve özgürce yönetimini temsil eder. Laiklik ise, herhangi bir dini inancın siyasi yönetimi yönlendirmesine izin vermez. Devletçilik ise, devletin kurumlarının eşitlik ve adalet ilkeleriyle çalışmasını öngörür.

Atatürkçü düşünce sistemi, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda da çeşitli değişiklikleri öngörmüştür. Bunlar arasında Türk vatandaşlarının eşit haklara sahip olması, devletin laik ve demokratik bir yönetim biçimi içinde çalışması, halkın kendi kaderini tayin etme hakkının korunması, özgür düşünce ve özgür basının temin edilmesi, ekonomik alanda sanayileşme ve teknoloji kullanımının desteklenmesi sayılabilir.

Atatürkçü düşünce sistemi, Türkiye’nin modern, çağdaş bir devlet olarak kabul edilmesini sağlamak amacıyla, Türk halkının özgür, çağdaş ve demokratik bir toplum olarak gelişmesini öngörmüştür. Bu amaçla, Atatürkçü düşünce sistemi halkın kendi kaderini tayin etme hakkının korunması, ekonomik ve kültürel alanlardaki değişikliklerin gerçekleşmesi, özgür düşünce ve özgür basının temin edilmesi gibi konularda önemli adımlar atılmıştır. Atatürkçü düşünce sistemi, Türkiye’nin bütün alanlarda kalkınmasını ve uluslararası arenaya özgüvenle kabul edilmesini sağlamak için güçlü bir temel oluşturmuştur.