Amfibol Asbest Nedir?
Amfibol asbest, zehirli bir mineraller grubuna ait çeşitli türlerden oluşur. Asbestin bu türleri arasında en yaygın olanları krizotil, amosit, anfibolit, antofilit ve tremolit. Bu minerallerin her biri, küçük kristal kümelerinden oluşan, mikroskobik lifler şeklinde bulunur. Asbestin bu lifleri hava sirkülasyonu, vücut sıvıları veya mekanik etkiler gibi farklı etkenler tarafından kolayca yayılabilir.
Asbestin bu türü, sağlık riskleri açısından diğer asbest türlerinden daha güvenlidir. Ancak, solunum sistemine giren küçük liflerinin ciddi sağlık riskleri oluşturabileceği unutulmamalıdır. Amfibol asbest, kansere neden olabilecek veya kansere neden olabilecek kronik hava yolu hastalıklarına neden olabilen solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.
Amfibol Asbestin Nedenleri
Amfibol asbest, çoğunlukla insanların çevrelerindeki doğal kaynaklardan çıkar. Asbestin bu türü, kayaçların içinde bulunur ve işlenirken çevreye karışır. Asbestin bu türü, çoğunlukla inşaat ve diğer endüstriyel uygulamalarda kullanılır. Asbestin bu türü, ayrıca hava kirliliği, rüzgar, su ve toprağın aktarılmasıyla da çevreye karışabilir.
Amfibol Asbestin Riskleri
Amfibol asbest, solunum yolu hastalıkları ve kansere neden olabilecek ciddi sağlık riskleri oluşturabilir. Asbestin bu türü, normal hava sirkülasyonu veya mekanik etkiler gibi farklı etkenler tarafından kolayca yayılabilir. Solunum sistemine giren bu küçük lifler, zamanla ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Amfibol asbest, çeşitli solunum yolu hastalıklarına neden olabilir. Bu hastalıklar arasında; akciğer kanseri, akciğer kanseri açısından kronik hava yolu hastalıkları (KHYD) ve mesane kanserinin yanı sıra akciğer fibrozisi, akciğer zar hastalıkları ve akciğer kronolojisi gibi hastalıklar bulunmaktadır.
Amfibol Asbestin Kontrolü
Amfibol asbeste maruz kalan insanların sağlık risklerini önlemek için, çalışanların güvenli bir şekilde çalışması ve bu minerallerden oluşan ortamların kontrol altına alınması çok önemlidir. Asbestin bu türü, çalışma ortamlarında kullanılırken, güvenli bir şekilde kontrol altına alınmalı ve riskler sürekli olarak kontrol edilmelidir. Ayrıca, çalışanların bu minerallerle etkileşimlerini azaltmak ve mevcut riskleri ortadan kaldırmak için tasarruf tedbirleri alınmalıdır.